Sunday, June 10, 2007

NEW ECONOMY
1980 ‘lerin ortalarından itibaren uluslar arası alanda yaşanan gelişmelerin günümüzde yorumlanması olarak ifade edilen “yeni ekonomi” devletçilik ve liberalizm düşüncesinin temel alındığı ve karma edildiği 21.yüzyıla uydurulan ekonomik düşüncedir. Bu kavram kimilerinin savunduğu gibi sanal bir olgu olmaktan çok uzaktadır. Son on yılda dünya ekonomisi ve ABD ekonomisindeki gelişmelere bakıldığında, yeni ekonominin verimliliği, yeniden yapılanmaya yönelik baskıları, küresel niteliği, yol açtığı krizleri ile birlikte yeni ekonominin sistemi nasıl kökünden değiştirip sarstığı ortaya çıkmaktadır. Eski sektörler önemini, karlılığını, istihdam gücünü, üretim kapasitesini yavaş yavaş yitirirken, yeni sektörler çığ misali büyüyerek ekonomik büyümenin lokomotifi konumuna gelmektedir. Teknolojik gelişmeyle vücut bulan, büyük ölçüde dijitalleşmeye ve internete bağlı olan yeni ekonomi tıpkı dominant bir gen misali eski ekonomiyi, yani eski organizmayı kuşatıp yavaş yavaş yok etmektedir.
Bu ekonomik sistemin temelini dört ana özellik oluşturur: dijitalleşme (internet ekonomisini, yoğun olarak da elektronik ticareti), araştırma geliştirme faaliyetlerinin artması, küreselleşme ve insan kaynakları profilinde yaşanan radikal değişim (kurumların insan kaynaklarına dayalı yeniden yapılanması).
Özellikle internet ekonomisi yani dijitalleşme bu kavramın olduğu gibi hızla gelişen teknolojinin karşımıza çıkaracağı başka yeni kavramlarında temelini oluşturacaktır. Sonuç olarak; Türkiye için; artık teknolojik devrimden yararlanılarak, gerekli ekonomik atılım yapılıp, dünya arenasında beklenen ve hak edilen konuma ulaşılmanın zamanı gelmiştir